Katarakt ameliyatı, göz merceğinde oluşan bulanık tabakanın alınarak yerine yapay bir mercek yerleştirilmesi işlemidir. Bu operasyonun amacı, hastanın görme kalitesini artırmak ve günlük yaşamını kolaylaştırmaktır. Dr. Diclehan gibi uzman hekimler, modern tekniklerle bu operasyonu kısa sürede ve güvenli bir şekilde gerçekleştirir.
Göz sağlığı yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Görme keskinliğinin azalmasına neden olan katarakt, özellikle ileri yaşlarda sık görülen bir göz hastalığıdır. Kataraktın tek kesin tedavisi cerrahi yöntemdir ve günümüzde modern tekniklerle oldukça güvenli bir şekilde uygulanmaktadır.
Op. Dr. Diclehan, katarakt cerrahisinde en güncel yöntemleri uygulayarak hastalarına daha net bir görüş kazandırmakta ve yaşam kalitelerini artırmaktadır.
Kataraktın en sık görülen belirtileri şunlardır
Katarakt çoğunlukla yaşlanmaya bağlı olarak gelişir. Ancak diyabet, uzun süreli kortizon kullanımı, göz yaralanmaları ve genetik faktörler de kataraktın oluşumuna yol açabilir.
Uygun Adaylar
Ameliyat öncesinde hastanın göz yapısı ayrıntılı cihazlarla incelenir. Retina sağlığı kontrol edilir, göz tansiyonu ölçülür ve kornea kalınlığı değerlendirilir.
Ameliyat sırasında yerleştirilecek yapay merceğin gücü için biyometrik ölçümler yapılır. Bu ölçümler ameliyatın başarısı için son derece önemlidir.
Diyabet, hipertansiyon ve kalp rahatsızlıkları gibi sistemik hastalıklar göz önünde bulundurulur. Gerekirse ilgili branş hekimlerinden konsültasyon alınır.
Ameliyat günü hastanın gözüne damla ile anestezi uygulanır. Bu sayede işlem sırasında ağrı hissedilmez. Gerekirse hafif sakinleştirici ilaç verilebilir.
Günümüzde katarakt ameliyatında en sık kullanılan yöntem fakoemülsifikasyondur. Bu yöntemde gözde küçük bir kesi açılır ve ultrason dalgalarıyla bulanıklaşmış mercek parçalanarak dışarı alınır.
Alınan doğal merceğin yerine, katlanabilir yapıda yapay göz içi merceği yerleştirilir. Bu mercek ömür boyu gözde kalır ve görmenin düzelmesini sağlar.
Modern tekniklerle yapılan katarakt ameliyatı genellikle 15-20 dakika sürer. Hastalar aynı gün taburcu olabilir.
Monofokal Mercekler
Sadece uzak ya da sadece yakın görüşü düzeltir. Gözlük ihtiyacı tamamen ortadan kalkmayabilir.
Hem yakın hem uzak görüşü düzeltebilir. Hastalar genellikle gözlüksüz yaşam konforu elde eder.
Astigmatı olan hastalarda tercih edilir. Daha net ve kaliteli görme sağlar.
Op. Dr. Diclehan, her hastanın yaşam tarzına ve göz yapısına en uygun merceği seçmenin önemini vurgulamaktadır.
İyileşme Süreci
Ameliyat sonrası ilk günlerde hafif yanma, batma veya bulanıklık olabilir. Ancak bu şikâyetler kısa sürede geçer. Çoğu hasta birkaç gün içinde görme kalitesinin arttığını fark eder.
Ameliyat sonrası enfeksiyon riskini önlemek ve iyileşmeyi hızlandırmak için antibiyotikli ve kortizonlu damlalar kullanılır.
Hastalar genellikle birkaç gün içinde normal yaşamlarına dönebilir. Ancak ağır spor ve fiziksel aktivitelerden ilk haftalarda kaçınılmalıdır.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi katarakt ameliyatında da bazı riskler vardır. Bunlar arasında enfeksiyon, göz içi basınç artışı, retina ödemi ve mercek kayması sayılabilir. Ancak bu riskler oldukça nadirdir ve modern tekniklerle minimuma indirilmiştir.
Ameliyat ağrılı mıdır?
Hayır, damla anestezisi sayesinde işlem sırasında ağrı hissedilmez.
Genellikle önce bir göz ameliyat edilir, birkaç gün ya da hafta sonra diğer göz için operasyon yapılır.
Çoğu hastada görme birkaç gün içinde netleşir. Tam iyileşme birkaç haftayı bulabilir.
Hayır, yapay mercekler ömür boyu gözde kalır. Ancak arka kapsül bulanıklığı gelişebilir ve bu durum lazer tedavisiyle kolayca giderilir.
Katarakt, görme kaybına yol açan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir hastalıktır. Günümüzde modern cerrahi yöntemler sayesinde katarakt ameliyatı güvenli, hızlı ve başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Op. Dr. Diclehan, katarakt ameliyatlarında kişiye özel yaklaşımıyla en uygun tedavi planını yaparak hastalarına net bir görüş kazandırmaktadır. Ameliyat öncesi detaylı muayene, doğru mercek seçimi ve modern cerrahi teknikler sayesinde katarakt artık korkulacak bir hastalık olmaktan çıkmıştır.
Ameliyat öncesi süreçte hastanın göz muayenesi detaylı olarak yapılır.
Ayrıca, yapay mercek seçimi için özel ölçümler (biometri) yapılır. Bu sayede ameliyat sonrası hastanın uzak veya yakın görmesinin daha net olması sağlanır.
Günümüzde katarakt cerrahisi en sık fakoemülsifikasyon (fako) yöntemi ile yapılır. Bu teknikte:
Bu yöntem dikiş gerektirmez ve iyileşme süresi kısadır.
Dr. Diclehan, bu süreci son derece titiz bir şekilde yürütür ve hastanın en konforlu şekilde ameliyat olmasını sağlar.
Ameliyat sonrası ilk günlerde gözde hafif batma, bulanık görme veya sulanma olabilir. Ancak bu durumlar genellikle kısa sürede düzelir.
Tam iyileşme genellikle 1-4 hafta arasında gerçekleşir.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi katarakt ameliyatı da bazı riskler taşır. Bunlar arasında enfeksiyon, göz içi basınç artışı, mercek kayması gibi durumlar sayılabilir. Ancak modern teknikler ve deneyimli cerrahlar sayesinde bu riskler minimuma indirilir.
Görme bulanıklığı günlük yaşamı etkileyen, araç kullanma, kitap okuma gibi aktiviteleri zorlaştıran kişiler katarakt ameliyatı için adaydır.
Dr. Diclehan, hastanın görme ihtiyacına ve göz sağlığı durumuna göre en uygun ameliyat zamanını belirler.