Kırmızı göz, genellikle gözdeki kan damarlarının genişlemesi ya da iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Göz akında kızarıklık, sulanma, batma hissi ve bazen ağrı ile birlikte görülür. Halk arasında “kan çanağına dönmüş göz” ifadesiyle de anılan bu durum, birçok farklı hastalığın belirtisi olabilir. Kırmızı göz, basit bir alerjik reaksiyondan, ciddi bir enfeksiyona veya göz içi basınç artışına kadar değişen nedenlerden kaynaklanabilir.
Göz sağlığı açısından oldukça önemli bir uyarı işareti olan kırmızı göz, ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Op. Dr. Diclehan, bu sorunun altında yatan nedenin mutlaka bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Kırmızı göz, toplumda en sık karşılaşılan göz şikayetlerinden biridir. Özellikle alerji mevsimlerinde, viral enfeksiyonların yaygınlaştığı dönemlerde veya uzun süreli ekran kullanımına bağlı olarak daha sık görülür. Ayrıca kontakt lens kullanıcılarında hijyen yetersizliği nedeniyle kırmızı göz tablosu gelişebilir.
Konjonktivit (Göz İltihabı)
Kırmızı gözün en yaygın nedeni konjonktivittir. Gözün beyaz kısmını ve göz kapaklarının iç yüzeyini örten zarın (konjonktiva) iltihaplanmasıdır. Üç temel tipi vardır
Her biri farklı semptomlar gösterse de ortak belirtiler arasında kızarıklık, akıntı, kaşıntı ve batma yer alır.
Polen, ev tozu, hayvan tüyü gibi alerjenlere maruz kalma, gözde kızarıklık ve kaşıntı oluşturabilir. Alerjik kırmızı gözde genellikle her iki göz de etkilenir ve genellikle burun akıntısı, hapşırma gibi diğer alerji semptomları da eşlik eder.
Gözyaşı üretiminin azalması ya da gözyaşı bileşiminin bozulması sonucu göz yüzeyinde tahriş oluşur ve bu durum kırmızı göz ile kendini gösterir. Özellikle uzun süre ekran karşısında kalanlarda, klimaya maruz kalanlarda sık görülür.
Göze yabancı cisim kaçması, travmalar veya kimyasal maddelere maruz kalma kırmızı göz oluşmasına neden olabilir. Bu durumda gözde ağrı, bulanık görme ve ışığa hassasiyet gibi belirtiler de ortaya çıkar.
Açık açılı glokom genellikle sinsi seyrederken, ani başlayan açı kapanması glokomu acil müdahale gerektirir. Bu durumda gözde ciddi kızarıklık, ağrı ve bulanık görme gibi şikayetler görülür.
Gözün orta tabakasının (uvea) iltihaplanması olan üveit, şiddetli kırmızı göz nedenlerinden biridir. Genellikle otoimmün hastalıklarla ilişkili olup ciddi tedavi gerektirir.
Yanlış lens kullanımı, hijyen eksikliği veya lensin gözde uzun süre kalması gözde tahrişe neden olabilir. Bu durumda gözde enfeksiyon riski artar ve kırmızı göz oluşur.
Bazı sistemik hastalıklar da kırmızı göz belirtileriyle kendini gösterebilir. Özellikle şeker hastalığı, lupus, Behçet hastalığı gibi rahatsızlıklar göz sağlığını doğrudan etkileyebilir. Diyabetik retinopati gibi komplikasyonlar, göz damarlarında hasara neden olarak gözde kanama ve kızarıklıkla sonuçlanabilir.
Bu belirtiler, kırmızı gözün nedenine göre farklılık gösterebilir. Özellikle ağrı, görme kaybı veya ışığa hassasiyet varsa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Op. Dr. Diclehan, ağrılı kırmızı göz durumunun acil değerlendirme gerektiren bir durum olduğunu ifade etmektedir.
Detaylı Göz Muayenesi
Göz doktoru, biyomikroskop kullanarak göz yüzeyini ve iç yapısını detaylı bir şekilde inceler. Konjonktiva, kornea, iris ve retina değerlendirilir.
Göz kuruluğu şüphesi varsa, Schirmer testi veya gözyaşı kalitesi ölçümleri yapılabilir.
Glokom şüphesi durumunda göz içi basınç ölçümü yapılır. Ani yükselen basınç, kırmızı gözün nedeni olabilir.
OCT (Optik Koherens Tomografi) ve fundus fotoğrafı, retina ile ilgili hastalıkların teşhisinde kullanılır. Özellikle diyabetik retinopati gibi durumlarda bu testler hayati önemdedir.
İlaç Tedavisi
Op. Dr. Diclehan, kırmızı göz tedavisinde en önemli noktanın nedenin doğru belirlenmesi olduğunu vurgulamaktadır. Tanıya göre tedavi şekli değişiklik gösterir
Kontakt lens kullanan bireylerde enfeksiyon veya tahriş varsa, tedavi süresince lens kullanımına ara verilmelidir.
Alerjik veya viral nedenli kırmızı gözde soğuk kompres uygulaması semptomların hafiflemesine yardımcı olur.
Eğer kırmızı göz, göz içi kanama, glokom atağı ya da ciddi retina problemleriyle ilişkiliyse, cerrahi müdahale gerekebilir. Özellikle şeker hastalığına bağlı diyabetik retinopati kaynaklı göz kanamalarında vitrektomi ameliyatı uygulanabilir.
Op. Dr. Diclehan, özellikle sistemik hastalığı olan bireylerin (örneğin şeker hastalığı) her yıl göz dibi muayenesi yaptırmalarını tavsiye etmektedir. Bu sayede diyabetik retinopati gibi ciddi komplikasyonların erken teşhisi mümkün olmaktadır.
Şeker hastalığı, gözün damar sistemini doğrudan etkileyen sistemik bir hastalıktır. Retina damarlarında bozulma, kanama ve sıvı birikimi ile karakterize olan diyabetik retinopati, zamanla göz içi kanamaya ve buna bağlı kırmızı göz oluşumuna neden olabilir.
Ayrıca şeker hastalığı, göz kuruluğu riskini artırır. Gözyaşı bezleri yeterli çalışmadığında göz yüzeyi tahriş olur ve kırmızı göz oluşur. Bu nedenle, şeker hastalığı olan bireylerde göz sağlığına ekstra özen gösterilmelidir.
Göz hastalıkları genellikle sinsi seyreder ve belirti verdiğinde hastalık ilerlemiş olabilir. Kırmızı göz gibi basit görünen bir belirti, aslında altta yatan ciddi bir hastalığın işareti olabilir.
Erken teşhis ve tedavi ile hem görme kaybı önlenebilir hem de hastalıkların ilerlemesi durdurulabilir. Bu noktada göz doktorlarının deneyimi ve doğru tanı yöntemleri kritik rol oynar. Op. Dr. Diclehan, kırmızı göz durumunda hastanın mutlaka detaylı muayeneden geçirilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Kırmızı göz, basit bir tahrişten ciddi bir göz hastalığına kadar birçok durumu işaret ediyor olabilir. Her ne kadar bazen kendiliğinden geçse de, özellikle ağrı, görme kaybı veya sürekli tekrarlayan durumlarda mutlaka bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
Op. Dr. Diclehan, kırmızı gözün sadece kozmetik bir problem değil, aynı zamanda göz sağlığının ciddi bir göstergesi olduğunu ve erken teşhisle pek çok ciddi hastalığın önlenebileceğini vurgulamaktadır.