Görme bozuklukları, insanların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen önemli sağlık sorunlarından biridir. Günümüzde miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurları oldukça yaygındır. Bu sorunlara çözüm olarak uzun yıllardır kullanılan gözlük ve kontakt lenslerin yanı sıra cerrahi yöntemler de giderek yaygınlaşmaktadır. Son yıllarda adından sıkça söz ettiren Fakik Göz İçi Lens Cerrahisi (ICL), özellikle lazerle tedavi edilemeyen yüksek dereceli görme bozukluklarında etkili ve kalıcı bir çözüm olarak öne çıkmaktadır.
Bu makalede, Fakik Göz İçi Lens (ICL) cerrahisinin ne olduğu, nasıl uygulandığı, avantajları, riskleri, kimlere uygun olduğu ve en sık sorulan sorularla ilgili detaylı bilgiler bulacaksınız. Ayrıca bu alanda uzmanlaşmış olan Op. Dr. Diclehan’ın klinik deneyimlerinden ve hastalarının bu tedaviye olan yaklaşımlarından da söz edeceğiz.
Fakik göz içi lensler, doğal göz merceği yerinde bırakılarak, göz içine ikinci bir yapay merceğin yerleştirilmesi prensibine dayanan bir tedavi yöntemidir. Bu mercek, göze yerleştirildiğinde kalıcı olarak içeride kalır ve dışarıdan herhangi bir şekilde hissedilmez ya da görülmez.
ICL (Implantable Collamer Lens) olarak adlandırılan bu teknoloji, FDA onaylı olup dünya genelinde güvenle uygulanmaktadır. Op. Dr. Diclehan, bu yöntemin özellikle 18-45 yaş aralığında ve lazer cerrahisine uygun olmayan bireylerde son derece başarılı sonuçlar verdiğini belirtmektedir.
Lazerle göz çizdirme operasyonları (LASIK, PRK, SMILE) bazı bireylerde yapılamayabilir. Bunun başlıca nedenleri arasında kornea kalınlığının yetersiz olması, kornea eğriliğinde anormallikler ya da çok yüksek dereceli miyopi/hipermetropi yer alır. Bu gibi durumlarda ICL, güvenli ve etkili bir alternatif sunar.
Op. Dr. Diclehan, aşağıdaki bireylerin ICL cerrahisinden fayda görebileceğini ifade etmektedir
Cerrahiden önce detaylı bir göz muayenesi yapılır. Gözün ön kamara derinliği, pupil genişliği, kornea kalınlığı ve diğer anatomik yapılar değerlendirilir. Uygun hastalarda operasyon planlanır. Bu süreçte göz bebeğini genişletici damlalar kullanılabilir.
ICL cerrahisi genellikle lokal anestezi (göz damlası ile uyuşturma) altında gerçekleştirilir. İşlem yaklaşık 15-20 dakika sürer. Ameliyat sırasında göz içine çok küçük bir kesiden girilerek, özel katlanabilir lens yerleştirilir.
Hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir ve kısa bir süre dinlendikten sonra günlük yaşamlarına dönebilirler. İlk günlerde hafif bir batma veya bulanıklık hissedilebilir. Görme genellikle birkaç gün içinde netleşir.
Op. Dr. Diclehan, hastaların %90’ının ertesi gün işe ya da günlük aktivitelerine dönebildiğini vurgulamaktadır.
Lazer cerrahilerde kornea dokusu şekillendirilirken, ICL’de korneaya hiç dokunulmaz. Bu, özellikle ileride farklı göz hastalıkları gelişme riski olan bireyler için büyük avantaj sağlar.
ICL’nin lazerden başlıca farkları şunlardır
ICL, retina üzerine gelen ışığı daha net şekilde odakladığı için görsel keskinlik oldukça yüksektir. Gözlük ya da kontakt lensle elde edilen düzeltmeye göre daha kaliteli bir görüş sunabilir.
Lazer operasyonları sonrası sıkça görülen kuru göz sorunu, ICL’de neredeyse hiç görülmez. Bu da özellikle bilgisayar başında çalışan ya da ekran süresi yüksek bireyler için büyük bir artıdır.
Doğru seçilmiş hastalarda ICL ömür boyu konfor sağlar. Lensin hissedilmemesi, dışarıdan fark edilmemesi ve ameliyat sonrası takip sürecinin kolaylığı da tercih nedenlerinden biridir.
Op. Dr. Diclehan, hastalarının çoğunun ICL sonrası “keşke daha önce yaptırsaydım” dediğini ifade etmektedir.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi ICL cerrahisinin de bazı riskleri vardır. Ancak deneyimli bir cerrah ve uygun hasta seçimi ile bu riskler son derece düşüktür. En sık görülebilecek komplikasyonlar şunlardır:
Op. Dr. Diclehan, komplikasyon oranlarının %1’in altında olduğunu ve bu durumların çoğunun tedavi edilebilir olduğunu belirtmektedir.
Hayır. Çoğu hasta, ICL sonrası gözlük ya da lens kullanma ihtiyacı duymaz. Ancak çok nadir durumlarda düşük dereceli numaralar kalabilir.
Hayır. Göz içine yerleştirilen lens, tamamen hissedilmez ve dışarıdan da görünmez.
Evet. Ancak istenirse çıkarılabilir. Bu yönüyle lazer operasyonlara göre daha avantajlıdır.
Hayır. İşlem öncesi damla ile anestezi yapılır ve hasta hiçbir şey hissetmez.
Genellikle 18-45 yaş arası bireylerde tercih edilir. 45 yaş üzeri hastalarda presbiyopi (yakın görme zorluğu) oluşabileceğinden değerlendirme yapılmalıdır.
Op. Dr. Diclehan, göz cerrahisinde uzun yıllara dayanan deneyimi ve modern teknolojiye hâkimiyetiyle bilinir. ICL cerrahisinde kişiye özel planlama, detaylı muayene ve hasta takibiyle yüksek başarı oranı sağlamaktadır. Hastalarının memnuniyet oranı oldukça yüksektir.
Fakik Göz İçi Lens Cerrahisi (ICL), gözlük ve kontakt lense bağlı yaşamaktan kurtulmak isteyenler için devrim niteliğinde bir çözümdür. Lazer ameliyatına uygun olmayan bireyler için güvenli, etkili ve kalıcı bir alternatif sunar. Göz sağlığına değer veren ve yaşam kalitesini artırmak isteyen herkes için değerlendirilmeye değer bir seçenektir.
Op. Dr. Diclehan’ın deneyimiyle uygulanan ICL tedavisi, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan en yüksek memnuniyet oranlarını sağlamaktadır.