Göz hastalıklarının tedavisinde son yıllarda çığır açan teknolojilerden biri olan No-Touch PRK lazer yöntemi, adından da anlaşılacağı üzere, temassız bir lazer tedavisidir. Bu yöntem, özellikle kornea kalınlığı yetersiz olan veya klasik lazer işlemlerine uygun olmayan bireyler için güvenli ve etkili bir çözüm sunar. Fotorefraktif keratektomi (PRK) yönteminin modern bir evrimi olan bu tedavi, lazerle göz yüzeyine hiçbir temas olmadan uygulanır.
Bu yazıda, No-Touch PRK lazer hakkında tüm merak edilenleri detaylıca ele alacak; avantajlarından iyileşme sürecine, uygulama aşamalarından sık sorulan sorulara kadar kapsamlı bir rehber sunacağız. Ayrıca Türkiye’de bu yöntemi başarıyla uygulayan göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Diclehan’ın klinik deneyimlerine de yer vereceğiz.
No-Touch PRK lazer, korneanın yüzeyinde yer alan epitel hücrelerinin tamamen lazer enerjisiyle buharlaştırılması ve ardından yine lazerle kırma kusurlarının düzeltilmesini içeren bir işlemdir. Bu tedavi sırasında ne bistüri ne de herhangi bir mekanik alet göz yüzeyine temas etmez. Bu yönüyle klasik PRK yönteminden farklıdır ve daha konforlu kabul edilir.
Op. Dr. Diclehan, bu tedavinin özellikle ince kornealı, aktif spor yapan veya travmaya açık meslek gruplarında bulunan bireyler için ideal olduğunu vurgulamaktadır.
No-Touch PRK lazer işlemi oldukça hassas ve planlı bir süreçtir. Uygulama aşamaları şu şekildedir:
Op. Dr. Diclehan, her hastanın göz yapısına göre özel değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmektedir. Genel olarak No-Touch PRK lazer şu gruplar için uygundur:
Bu yöntemin bir diğer avantajı da, göz yüzeyinde flap oluşturulmadığı için travmalarda tekrar açılma gibi bir riskin bulunmamasıdır.
No-Touch PRK lazer, diğer lazer yöntemlerine kıyasla birçok avantaja sahiptir. Bunlar
No-Touch PRK lazer ile LASIK ve SMILE gibi yöntemler arasındaki başlıca farklar
Op. Dr. Diclehan, özellikle genç yaştaki aktif bireylerde ya da mesleki risk taşıyan hastalarda No-Touch PRK lazer’i ilk sırada değerlendirdiklerini ifade etmektedir.
No-Touch PRK lazer sonrası iyileşme süreci genellikle aşağıdaki gibi ilerler
Op. Dr. Diclehan, işlem sonrası kontrollerin düzenli olarak yapılmasının iyileşme sürecini hızlandırdığını ve hastaların tedaviden en iyi sonucu almasını sağladığını vurgular.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi, No-Touch PRK lazer tedavisinde de bazı riskler söz konusudur. Ancak bu riskler genellikle hafif ve geçicidir:
Op. Dr. Diclehan, uygun hasta seçiminin ve detaylı ön tetkiklerin bu risklerin oluşma olasılığını büyük ölçüde azalttığını belirtmektedir.
No-Touch PRK lazer işlemi ağrılı mı?
İşlem sırasında ağrı hissedilmez. Ancak işlem sonrası ilk 2-3 gün batma ve rahatsızlık olabilir. Bu durum damlalarla kontrol altına alınır.
İki göze aynı anda yapılabilir mi?
Evet, genellikle her iki göz aynı seansta tedavi edilir.
Görme ne zaman netleşir?
Genellikle ilk hafta içinde görüş netleşir. Ancak tam netliğe ulaşmak 3-4 haftayı bulabilir.
Lazerin etkisi kalıcı mı?
Evet. Göz numaranız sabit olduğu sürece lazerin etkisi kalıcıdır.
Bu işlemden sonra tekrar gözlük takmam gerekir mi?
Çoğu hastada gerekmez. Ancak yaş ilerledikçe presbiyopi (yakın görme zorluğu) gelişebilir.
Uzun yıllardır lazer göz cerrahisi alanında hizmet veren Op. Dr. Diclehan, gelişmiş teknolojileri ve bireysel tedavi planlamasıyla dikkat çeken bir uzmandır. No-Touch PRK lazer yöntemini başarıyla uygulayan Op. Dr. Diclehan, her hastasına özel tetkikler yaparak en uygun tedavi şeklini belirlemekte ve süreç boyunca hastalarını detaylı şekilde bilgilendirmektedir. Hastalarının yorumlarına göre, sürece olan hâkimiyeti, açıklayıcı anlatımı ve sakin yaklaşımıyla yüksek memnuniyet sağlamaktadır.
Uluslararası yapılan birçok bilimsel çalışmada, No-Touch PRK lazer tedavisinin hem güvenli hem de etkili olduğu gösterilmiştir. Çalışmalar, bu yöntemin miyop ve astigmat tedavisinde %95’in üzerinde başarı oranına sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda enfeksiyon oranlarının da klasik PRK’ya göre daha düşük olduğu belirtilmiştir.
Amerikan Göz Cerrahisi Derneği tarafından yapılan bir araştırmada, hastaların büyük çoğunluğunun işlemden 6 ay sonra 20/20 görüşe ulaştığı bildirilmiştir. Epitelin lazerle temizlenmesinin, iyileşme sürecini mekanik yöntemlere göre daha konforlu hâle getirdiği de vurgulanmaktadır.
No-Touch PRK lazer, göz cerrahisinde devrim yaratan modern ve güvenli bir yöntemdir. Özellikle ince kornealı, travmaya açık ya da mekanik işlem istemeyen hastalar için ideal bir seçenektir. Tamamen temassız şekilde uygulanması, hem hasta konforunu artırmakta hem de enfeksiyon riskini azaltmaktadır.
Türkiye’de bu yöntemi başarıyla uygulayan uzmanlardan biri olan Op. Dr. Diclehan, hastalarına bireysel yaklaşımla özel tedavi planları sunmakta ve yüksek başarı oranlarına ulaşmaktadır. Eğer siz de gözlük veya lens kullanımına son vermek istiyor, ancak klasik lazer yöntemlerinden endişe ediyorsanız; No-Touch PRK lazer, sizin için doğru tercih olabilir.